Vücudumuzun savunma sistemi tam olarak sindirilemeyen besinleri aynı bir virüs veya bakteri gibi yabancı bir madde olarak algılar ve harekete geçer. Bu saldırının neticesinde vücutta enflamasyonlar oluşur ve yan etkiler belirmeye başlar. Yükselen CRP değerleri en başta halsizlik, metabolizma yavaşlaması, bağırsak problemleri gibi semptomlara yol açabilir. Hastanın aynı gıdayı, farkında olmadan düzenli tüketmesi durumunda daha birçok kronik hastalık da gelişmeye başlar.
Gıda Alerjisi ve Gıda İntoleransı Arasındaki Fark Nedir?
Gıda alerjisi, gıda alımı sonrasında vücut bağışıklık sisteminde lgE antikorlarının üretimi ile karakterize olan ve çeşitli klinik gözlemlerle teşhis edilen bir reaksiyondur. Erişkin nüfusun yaklaşık % 2 sini etkiler ve nadir görülür. Gıda intoleransı ise lgG antikorlarının üretimi söz konusu olup, kişiye özel belirli gıdaların sindirim güçlüğünü ifade eder. Gıda intoleransı genelde hayatı tehdit edici olmayan, ancak birçok uzun süreli hastalığa neden olan biyolojik reaksiyonlardan oluşur. Gıda alerjisinden çok daha yaygındır ve dünya nüfusunun yarıdan fazlasını etkiler. Gıda İntoleransı geçici veya kalıcı olabilir.
Geçici Gıda İntoleransı Nedir?
Geçici Gıda İntoleransı aşağıdaki belirtilen nedenlerle oluşabilir:
- Belirli bir gıdanın aşırı tüketilmesi.
- Gıdalara konulan bazı katkı maddelerinin organizmada oluşturduğu olumsuz tepkiler.
- Soğuk algınlığı, grip vb. çeşitli viral hastalıklar.
- Antibiyotiklerin uzun süreli kullanımı sonrasında oluşabilecek Candida gibi çeşitli bağırsak mantarlarının oluşması.
- Kadınlarda ovulasyon döneminde veya adet öncesi zamanlarda geçici gıda intoleransı görülebilmektedir. Gebelik öncesi veya sonrası hormona! değişiklikler de geçici gıda intoleransına neden olabilir.
Gıda İntoleransı ne tür rahatsızlıklara yol açabilir?
Gıda intoleransı; şişmanlık, kilo verememe, gaz, şişkinlik, kabızlık, ishal, mide krampları, Crohn hastalığı, irritabl bağırsak sendromu, cilt problemleri (örneğin sivilceler (akne)), kaşıntı, nörodermatit, kronik egzama, sedef hastalığı, solunum yolu hastalıkları, kronik farenjit, sürekli nezle olma, romatizmal hastalıklar, depresyon, uyku bozuklukları, kronik yorgunluk, baş ağrısı, ağızda yaralar, OSB (Otistik Spektrum Bozukluğu), vb. birçok hastalığa yol açabilir. Her bireyin bağışıklık sistemi normal / artmış antikor titreleri ile bu reaksiyonları yansıtır.
Bu Test Nasıl Uygulanmaktadır?
Damardan 1 tüp içine alınan yaklaşık 2 cc kan ile yapılmaktadır. Kanın içindeki yaklaşık 181 tane besin maddesi taranarak, içerisinde duyarlı olunan besin maddelerine karşı oluşan lgG reaksiyonları saptanmaktadır. Daha sonra bunlar verdiği reaksiyon derecesine göre kırmızı sarı ve yeşil bantlar olmak üzere değerlendirmeye alınmaktadır. Kırmızı bantta, besin intoleransı olan gıdalar kuvvetliden zayıfa doğru kendi içerisinde rengin koyuluk derecesine göre sınıflandırılarak ayrılmaktadır.
Mesela kişinin inek sütüne alerjisi varsa ve bu kırmızı bantta çıktıysa, inek sütü diyet listesinden çıkartılmaktadır. Sarı bantlarda yer alan besin intoleransının nispeten zayıf olduğu gıdalara ise biraz daha yumuşak geçiş yapabilmektedir. Bu bantta yer alan gıdalar 6 aylığına diyet listesinden çıkartılarak reaksiyonlarda düzelme olup olmadığı gözlenmektedir. Yeşil bantlarda ise serbest olarak tüketilebilen besinler yer almaktadır.